Tarih: 13.03.2025 11:17

Türkiye sularında sadece 3 türü var: Denizatları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Facebook Twitter Linked-in

Dünyada 33, Türkiye’de ise Akdeniz başta olmak üzere sadece 3 türünün yaşamını sürdürdüğü denizatlarının neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildirildi. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bedii Cicik ve Prof. Dr. Deniz Ayas, denizin sevimli karakterlerinin yok olmaması için uyarıda bulundu.
MEÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bedii Cicik, denizatlarının kemikli balıkların Syngnathidae familyasına ait canlılar olduğunu belirterek, dünyada 33 türü bulunan denizatlfarının sadece 3 türünün Türkiye sularında yaşamını sürdürdüğünü ifade etti. Denizatlarının başlıca yaşam alanlarının, denizlerin kıyıya yakın olan kesimleri olduğunu dile getiren Cicik, "Bu kesimler özellikle kirliliğin etkisi altında olduğundan ve aynı zamanda avcılık sahası olduğundan bir taraftan avcılık dışı yakalanmaları, diğer taraftan kirliliğin etkisi sayılarının günden güne azalmasına neden olmaktadır" dedi.

"Ortalama yaşam süreleri 5 ila 10 yıldır"
Denizatlarının, özellikle deniz akvaryumlarında akvaryum canlısı olarak, kurutulmuşlarının süs eşyası olarak, geleneksel Çin tıbbında ilaç yapımında ve Uzak Doğu’da afrodizyak etkisinden dolayı yaygın bir şekilde tüketildiğini ifade eden Cicik, şöyle devam etti: "Bunlar ekosistemde besin zincirinin alt basamaklarında yer aldıklarından çok sayıda düşmanları vardır. Bunların başlıca yaşam alanları sünger, mercan, yosun gibi korunaklı alanlardır. Ancak son yıllarda bu yaşam alanlarının çeşitli çevresel faktörlere bağlı olarak bozulması, düşmanlarına karşı korunaksız bir durumda kalmalarına ve sürekli tehdit altında olmalarına neden olmuştur. Ortalama yaşam süreleri 5 ila 10 yıldır. Bu canlıları ayıran diğer bir özellik erkeklerinin doğurduğu şeklinde bilinmesidir. Oysa dişi olanlar yumurtalarını erkeklerin karın bölgesindeki kese içerisine aktarır, döllenme burada gerçekleştikten sonra yavrular canlı bir şekilde doğarlar. İlk doğumda yavru sayısı 50 ila 100 arasında olurken sonraki doğumlarda yavru sayısı bine ulaşabilmektedir."

"Denizatlarının yaşam alanları deniz çayırlarıdır"
Denizatlarının neslinin birçok faktöre bağlı olarak tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Cicik, Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmeye göre denizatlarının da koruma altında olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde de bunların avlanması, taşınması, ticari amaçla satılması yasaklanmıştır" diye konuştu.
Denizatlarının yaşam alanlarının deniz çayırları olduğunu ifade eden Cicik, "Avlanma esnasında denizatları otomatikman ağlara takılacaktır. Bunlar av dışı canlılar olduğu için yakalandıklarında zarar vermeden denize atılmaları, en azından yaşamlarını devam ettirmeleri açısından önem taşımaktadır. Öncelikle yaşam alanlarının korunması, bunun için de yaşam alanını oluşturan deniz çayırların korunması gerekmektedir. Özellikle deniz çayırların olduğu yerlerde kirlilik deşarjlarının engellenmesi, yaşam alanlarının muhafazasını sağlayacaktır" dedi.

"Son 2-3 yıldır çok nadir görmeye başladık"
Prof. Dr. Deniz Ayas da MEÜ Deniz Canlıları Müzesi dalış ekibi olarak düzenli şekilde Mersin Körfezi’nin çeşitli noktalarında dalış yaptıklarını söyledi. Son yıllarda denizatlarını özellikle deniz çayırlarının ve makroalglerin tahrip olmasıyla birlikte son 2-3 yıldır çok nadir görmeye başladıklarını belirten Ayas, "Bunda iklim değişikliklerinin etkisi de var. Tabii onun dışında kirlilik ve kirliliğe bağlı deniz çayırlarının kapladığı alanların daralması ve bu alanlarda özellikle çeşitli fiziksel tahribatlar, denizatlarının bu bölgede daha az görülmesine neden oluyor. Aslında biz bu habitat kurucu dediğimiz deniz çayırlarını koruyarak denizatlarının geleceğini garanti altına alıyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Ayas, denizatlarının yaşam alanları olan deniz çayırlarının Mersin Körfezi’nde önemli noktalarda korunması gerektiğini sözlerine ekledi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —