Mersin Üniversitesi, Dünya Bankası destekli ‘Kamu Binalarında Enerji Verimliliği’ (KABEV) projesi kapsamında kendi enerjisini üreten Türkiye’deki ilk üniversite oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen projede güneş enerjisi santralleri kurularak yıllık 60 milyon TL tasarruf hedefleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu ‘net sıfır emisyon’ hedefi doğrultusunda hayata geçirilen proje ile Mersin Üniversitesinin Mimarlık Fakültesi, hastane, Tıp Fakültesi Dekanlığı gibi ana hizmet binalarında enerji verimliliği artırıldı. Ayrıca otoparkların üzeri güneş enerjisi panelleriyle donatılarak hem temiz enerji üretildi hem de alanlar verimli şekilde kullanıldı. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, sürdürülebilir gelecek hedefiyle yürütülen çalışmalar kapsamında, Mimarlık Fakültesi, Tıp Fakültesi Dekanlığı, hastane binası gibi önemli yapılar için enerji verimliliği yatırımlarının hayata geçirildiğini belirtti. Otomasyon sistemleri ve yenilenen ısıtma-soğutma altyapısıyla yıllık yüzde 40 oranında enerji tasarrufu sağlandığını vurgulayan Yaşar, yalnızca son birkaç ayda 1 milyon 919 bin kWh elektrik üretildiğini ve bunun üniversiteye 11 milyon TL ekonomik katkı sunduğunu söyledi.
"60 milyon TL’lik bir tasarruf öngörülmektedir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde belirlenen ‘net sıfır emisyon’ hedefleri doğrultusunda, sürdürülebilir bir gelecek için enerji verimliliği çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Prof. Dr. Erol Yaşar, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından koordine edilen projemiz, Mimarlık Fakültemiz, hastanemiz, Tıp Fakültesi Dekanlığımızdaki enerji verimliliği anlamında büyük yatırımlar yapıldı. Toplam faturamızda yüzde 40 anlamında bir tasarruf sağlayacak, yıllık bazda ekonomik olarak baktığımız zaman 60 milyon TL’lik bir tasarruf öngörülmektedir" diye konuştu.
"Bizim için önemli bir geleceğe yatırımdır"
Projelerin, üniversitenin döner sermayesiyle hayata geçirildiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar, "Üniversitemizin döner sermayesiyle oluşturulan yatırımlar olup, hem mevcut projelere hem de üniversitemizdeki diğer yatırımlara kaynak sağlaması açısından önemli bir tasarruf teşkil etmektedir. Bu anlamda da bizim için önemli bir geleceğe yatırımdır" dedi.
"Birkaç ay içinde 1 milyon 919 bin kWh elektrik üretildi"
Projenin yalnızca güneş enerjisi santrali kurulumu ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda üniversiteye önemli bir ekonomik katkı sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, "Son verilere göre, 28 Temmuz 2025 itibarıyla, birkaç ay içinde 1 milyon 919 bin kWh elektrik üretildi ve toplamda 11 milyon TL’lik bir kazanç üniversitemize tasarruf olarak geri döndü" şeklinde konuştu.
"Eskimiş ısıtma-soğutma sistemleri de yenilendi"
Bu projenin yalnızca karbon ayak izini azaltmakla kalmadığını, aynı zamanda sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir üniversite kampüs modelinin hayata geçirilmesine katkı sunduğunu da sözlerine ekleyen Yaşar, "Bu proje, çevreye duyarlı bir üniversite kampüs modelinin hayata geçirilmesine de vesile oluyor. Bu projeyle birlikte sadece Güneş Enerjisi Santrali (GES) değil, aynı zamanda üniversitemizdeki tıp fakültesi, mimarlık fakültesi ve diğer binalardaki eskimiş ısıtma-soğutma sistemleri de yenilendi" şeklinde ifade etti.
"Ciddi bir enerji tasarrufu sağlandı"
Prof. Dr. Yaşar, mesai sonrası kapanan birimlerde iklimlendirme ve aydınlatma sistemlerinin otomatik olarak devre dışı bırakıldığını da belirterek, "Yine bu kapsamda, yazılım destekli otomasyon sistemleriyle saat 18.00’den sonra kapanan bölümlerde hem iklimlendirme hem de aydınlatma sistemleri otomatik olarak devre dışı bırakılarak ciddi bir enerji tasarrufu sağlandı" dedi.
Projenin ikinci etabı da devam ediyor
Projenin ikinci etabının da devam ettiğini belirten Prof. Dr. Erol Yaşar, Onkoloji Hastanesinin karşısındaki otoparka kurulacak yeni güneş panelleriyle birlikte toplam enerji üretim kapasitesinin daha da artacağını ve bunun üniversiteye önemli katkı sağlayacağını bildirdi.