Adana’da Metal Sanayi Sitesinde kendilerine “Çöpün Altın Çocukları” adını veren Tevfik Balıkçı ve Fahri Bozkurt iki ortak, altının tozunu yeniden hazineye kazandırmak için ramat tesisi kurdu.
Geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleştirilen tesisin, açılış törenine ilgi büyüktü. Törene katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan KARALAR, Çukurova İlçe Belediye Başkanı Soner ÇETİN ve Yüreğir İlçe Belediye Başkanı Mehmet Fatih KOCAİSPİR oldukça kalabalık bir kesim tarafından ilgi odağı oldular.
Törene katılan KARALAR ve ÇETİN tesisin ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını umut ettiklerini ve bu konuda Adana Belediyesi olarak kendilerini destekleyeceklerini dile getirdiler.
Adana Metal Sanayi Sitesi'nde BRS RAMAT olarak hizmet vermeye başlayan tesiste, (kendilerine gelen tozları), altın ve gümüş tozlarına yeniden değer katılıp külçe altın şeklinde sahiplerine teslim ediliyor.
Tesisin kurulumunda oldukça maliyetli bir dönem geçiren tesis ortakları işlerinin gerçekten çok zorlu olduğunu ve bu işte çalışabilecek ustaların oldukça dayanıklı olması gerektiğini söylüyorlar.
Tesis yetkililerinden edindiğimiz bilgiye göre; Ramatçılık kimyada temizlik anlamına gelir, 'Bize gelen tozları, parçaları ilk önce yakarak toz haline, yani kül haline getiririz. Külden sonra eleklerde eleriz, yüzünde irileri kalır. İrileri de dövdükten sonra içindeki demirleri mıknatısla alırız. Geri kalan irileri ise potaya koyup, eritiriz. Bunların içine tabi soda, boraks ve kurşun koyuyoruz. Soda sulandırır, boraks da sodanın sulandırdığı ürünü daha çok su gibi eder. Kurşun ise bütün altın ve gümüşü kendi bünyesi içine alır. Her kotaya 3 kilo soda ve boraks, 8 kiloda kurşun koyarız. Kurşun kürkçe şeklinde çıkar. Orada da 1, 1,5 saatlik bir işlemi var. Kurşun bize çanak olarak, toprak olarak geri döner. İçindeki altın, gümüş ortada metal olarak kalır. Onu da aldıktan sonra ayar evlerimiz dediğimiz yerlerde analiz yapılır, ayarı kaçsa, külçe şeklinde rapor verirler, gelen işletmeci arkadaşlarımız da atölyelerinde değerlendirir. İsterlerse altın ayrı, gümüş ayrı, yok takoz derlerse külçe şeklinde de yaparız. Bunları biz veririz, onlar ayar evine götürürler, ayar yaptırırlar, o şekilde değerlendirirler. Biz burada fason çalışıyoruz. Biz işçiliğimizi alırız, işi teslim ederiz. Altın ve gümüşte oluşan fire kayıplarını bulmak bizim mesleğimiz. Onun için de bu işte güvenilirlik çok önemli.
'Burada en önce sağlığımıza öncelik veriyoruz. Bunun kontrollerini yapıyoruz. Çalışırken maskelerimizi takıyoruz. En ufak bir şeyi atlamıyoruz. Ne kadarda olsa ateşle, tozla, toprakla uğraşıyoruz. Bazen istediğimiz her şeyi yapamıyoruz. Bazen maske insanı boğuyor. Bünye ona da alışıyor. Buna her usta dayanamaz.”